12 Eylül 2016

37

   "Türkiye'nin En Eski ve Güncel Blogları " Evren Bey'in oluşturduğu bir liste. Ben ve ablam Asortik Krep de bu listenin başlarında yer alıyoruz. Listeyi oluşturabilmek için zaman harcamış ve emek vermiş Evren Bey. Bence bu çabalarına fazlasıyla değmiş. Kendisine bir kez de buradan teşekkür etmek istiyorum: Elinize sağlık!

   11 seneyi geçmiş neredeyse ben yazmaya başlayalı. Dönem dönem uzun aralar versem de hiç bırakmadım. İlk yazımı sabit tutuyorum onu hiç bir zaman kaldırmadım ama aradaki yılları arşive alıyorum bir süre sonra genelde. Kitap etiketli olanları bırakıyorum sadece. En son arşivlemem Kasım 2015'te olmuş.  

  Bırakmayı hiç düşünmedim. Çok aktif olamasam da, bazen kimseyi okuyamasam da burada bir şekilde yaşam arşivi oluşturmuş oluyorum kendime ve bundan vazgeçebileceğimi sanmıyorum. Yazmayı da seviyorum e o zaman bir sonraki yazıda yine görüşmek üzere :O).

11 Eylül 2016

36

   Bayram arifesi bu gece ve yapılacak milyon tane iş var ama ben yine de biraz bir şeyler yazmak istedim. 


   Yıllık iznime çıktıktan sonra bir haftalık bir tatile çıktık. Önce Fethiye'ye ablama gittik - hatta Fethiye'ye ablamla beraber, onu da alarak gittik - ve ardından Edirne'ye üniversite arkadaşlarımızı görmeye.



   Ablama yaklaşık üç senedir gitmemiştik ve bu arada Ateş, Erika ve Mia gelmişti aileye ve hiç biriyle tanışmamıştık. Yeni taşındığı evi görmemiştik. 


 Erika

 Ateş

 Mia - Tek bacağı havada uyurken :O).

   Süper dinlendirici bir tatil oldu benim için. Ablam beni gerçekten şımarttı ve elimi soğuk sudan sıcak suya sokturmadı. Canımız istediğinde gezdik, canımız istediğinde mayıştık bahçede. Bol bol çocukları - Ares, Ateş, Mia, Erika - sevdik. Arada civciv ve ördek konuklarımız oldu. Tavşanlara baktık. Kocaman bir kara kaplumbağası bulduk - kümesin tellerinin altından girmeye çalışan -  fotoğraflarını çekip saldık.  Göcek'e gittik, Kayaköy'de kahve içtik, Aminthas'ın mezarının hemen altındaki harika panoramik manzaralı restoranda yemek yedik bir akşam. Bir gece beyleri evde bırakıp Paspatur'u gezdik ablamla. Bulduğumuz tüm takıcı dükkanlarına girip, her bir şeyi tek tek inceledik. 




Kabak koyuna gittik bir gün. Aşağıdaki fotoğraf oradan. 

Enver Yalçın Yörük Müzesi'nde harika bir köy kahvaltısı ettik. 

   Gidişte yayla yolu dedikleri iç kısımdan gitmiştik. Dönüşte İzmir üzerinden gelip doğrudan Edirne'ye geçtik. İki gün de orada kalıp öyle döndük. 

   Tatil çok güzel olsa da evimi özlemiştim. Paris'i evde bırakmıştık giderken. Annemler her gün uğrayıp mamasını verip suyunu kontrol ettiler. Onu da özlemiştim. Biz yokken biraz boyun çevresindeki tüylerini dökmüş Paris. Saçlarını kestirmiş gibi olmuş bir nevi. Biraz da asabi bir hava katmış görüntüsüne bu dökülme. Gözüme değişik geliyor, baktıkça garipsiyorum.

   Bayramda buradayız. Bayramdan sonraki hafta da izinliyim. Okul hazırlıkları ve evde yayılıp tembelleşme, normalde zaman bulamadığım ıncık cıncık şeylerle uğraşma planlarım arasında. 

   Kurban bayramınız mübarek olsun. Yine görüşmek üzere...